tarihte bugün

İZMİR DENİZGÜCÜ’NÜ ELEDİK


1968-1969 sezonunu şampiyon olarak tamamlayan Galatasaray, bir sonraki sezona da iddialı girmişti. Ancak ligde aradığını bulamayan Galatasaray, o yıllarda favorisi olduğu Türkiye Kupası’nın ilk turundaysa İzmir Denizgücü takımıyla eşleşmişti. 1967 yılında Başbakanlık Kupası finali oynayan, 1968 yılında ise Başbakanlık Kupası’nı kazanan İzmir Denizgücü takımı tamamen asker futbolcu ve teknik adamlardan oluşmaktaydı. Böylesi bir kupayı kazanan tek amatör takım olan İzmir Denizgücü’nü Galatasaray ilk maçta deplasmanda 1-0 yenecekti. Galatasaray, 22 Ekim’deki rövanş maçını ise biraz zorlanarak da olsa 1-0 kazanacak ve bir üst tura geçen taraf olacaktı. Bu maçta Galatasaray’ın tek golünü ise Feridun Öztürk atacaktı. İzmir Denizgücü sonraki sezonlarda eski gününden uzaklaşarak, kupalarda büyüklere korkulu rüya yaşatan takım hüviyetini kaybedecekti.

İzmir Denizgücü, halen İzmir Süper Amatör Ligi’nde mücadele etmeye devam ediyor.



22 ekim 1969

DERWALL FELDKAMP’A KARŞI

1984-1985 sezonunda Türkiye Kupası kazanan Galatasaray, 1985-1986 sezonunda Avrupa Kupa Galipleri Kupası’nda mücadele etme hakkını kazanmıştı. İlk turda Polonya’nın W. Lodz takımını eleyen Galatasaray ikinci turda Batı Almanya’nın B. Uerdingen takımıyla eşleşmişti.

O yıllarda Galatasaray’ın teknik direktörü efsane hoca Jupp Derwall’di. B. Uerdingen’in başında ise daha sonra iki kez Galatasaray’da görev alacak olan Karl Heinz Feldkamp vardı.
Derwall’li Galatasaray ile Feldkamp’lı B. Uerdingen 23 Ekim 1985 günü karşı karşıya gelecekti. Rövanşı Kasım ayında oynanan iki maçın sonundaysa tur atlayan taraf Alman ekibi olacaktı. Ama bu maçlar serisi iki ünlü Alman teknik adamı karşı karşıya getirme açısından ilginç bir eşleşme olacaktı




23 ekim 1985

ALTINORDU’YA 8 GOL ATTIK


1959-1960 sezonu Profesyonel Futbol Ligi’nin resmen başladığı sezondu. O güne değin yarı profesyonel yarı amatör bir anlayışla yürütülen lig mücadelesi tamaman profesyonel bir statüye kavuşturulmuştu. 20 takımın yer aldığı bu lig mücadelesine Galatasaray iyi bir başlangıç yapmış ve 9. haftadaki Altınordu maçına değin yanilgi almaksızın gelmişti. Galatasaray, 24 Ekim 1959 günü kırmızı lacivertli Altınpordu karşısında aldığı galibiyetle ancak uzun yıllar sonra kırılabilecek bir rekora imza atacaktı. Galatasaray, Altınordu’yu o gün 8-0 gibi tarihi bir skorla mağlup etmişti. Bu maçta Galatasaray’ın gollerinin 5’ini kaydeden Metin Oktay ise bir başka rekora imza atan isimdi. Diğer goller Suat Mamat (2) ve Mustafa Yürür’den gelmişti.



24 ekim 1959

GALATASARAY:3 DARÜŞŞAFAKA:2

Darüşşafaka bir önceki sezon Voleybol’da Türkiye Şampiyonluğunu kazanmıştı. Galatasaray ise İstanbul Şampiyonuydu. Ve iki ekip 1959-1960 sezonuna da şampiyonluğun en büyük adayı olarak girmişlerdi. Aralarında oynayacakları maçlar şampiyonu belirleyecekti. İki ekip arasında 1959 yılının Ekim ayında oynanan maç büyük bir çekişmeye sahne olmuş ve Galatasaray sahadan 3-2 galip ayrılan taraf olmuştu. Sezon sonunda şampiyonluğa da ulaşan Galatasasaray’ın bu maçtaki kadrosu Değer, B. Erdoğan, Şevket, K. Erdoğan, Hüseyin, Aral ve (Güngör)’den oluşmaktaydı.




25 ekim 1959

HERTHA’YI DEVİRDİK: 1-4

1999-2000 sezonunda Şampiyonlar Ligi’nde umutlar tükenmişti. Hatta gruptaki puan durumuna göre Galatasaray’ın üçüncü olup UEFA Kupası’na gitmesi bile zor görünüyordu. Son iki maç Hertha Berlin ve Milan’la oynanacaktı. Bu iki maçta alınacak skorlar Galatasaray’ın Avrupa’daki mücadelesine şekil verecekti. Galatasaray, bu koşullar altında çıktığı Berlin deplasmanında mutlak kazanmak ve rakiplerinin alacağı sonuçları beklemek zorundaydı. Berlin’deki maçta rakibi karşısında 1-0 mağlup duruma düşen Galatasaray özellikle ikinci yarıda açılacak ve fırtına gibi eserek maçı 4-1 kazanacaktı. Gollere ise Hakan Şükür, Tugay Kerimoğlu ve Okan Buruk imza atacaklardı. Bu arada Milan sahasında Chelsea ile berabere kalınca Galatasaray için son Milan maçını kazanması halinde UEFA Kupası’na devam etme şansı da doğacaktı. Bu arada Hertha maçından akıllarda bir de Tugay’ın attığı golün ardından yaşadığı ilginç sevinç manzarası kalacaktı.


26 Ekim 1999

27 Ekim 1929


ABİDİN DAVER BAŞKAN SEÇİLDİ

Abidin Daver 1886 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Eğitime Soğukçeşme Askeri Rüştiyesi’nde başlayan Daver, daha sonra sonra Mekteb-i Sultani’ye girdi ve bir müddet burada okudu. Yüksek öğrenimini ise Sanayi-i Nefise Mektebi’nde tamamladı. 1908’den sonra gazeteciliği meslek edinerek önce Tasvir-i Efkar’da, sonra Yeni Gün, Tercüman-ı Hakikat, İkdam ve Cumhuriyet gazetelerinde çalıştı, köşe yazıları yazdı. Galatasaray Spor Kulübü’nün kurucu üyesi olan Daver, 1929-1930 yılları arasında kulübün başkanlığını üstlendi. Abidin Daver’in başkanlığındaki yönetim kurulunda İkinci Reis Namık İsmail, umumi Katip Eşref Şefik, Muhasip Adil Giray, Üyeler Arif Akar, Muslihittin Peykoğlu ve Nihat Bekdik (Umumi Kaptan) görev almışlardı.
1939-1943 arasında İstanbul Milletvekili olarak TBMM’de görev yapan Daver, 8 Şubat 1954 günü aramızdan ayrıldı.

28 Ekim 1990


BAKIRKÖYSPOR’LA İLK MAÇ: 2-1

1990-1991 sezonu 1. ligde 6 İstanbul takımının yer aldığı bir sezondu. O sezon lige ilk kez çıkan Bakırköyspor’da bu takımlardan biriydi. 80’li yılların başında amatör kümede oynayan Bakırköyspor, 1990-1991 sezonundan itibaren 1. ligde oynamaya başlamıştı. Galatasaray’la da ilk resmi lig maçını 28 Ekim 1990 günü yapmıştı. Galatasaray, bu maçı Uğur Tütüneker ve Tanju Çolak’ın golleriyle 2-1 kazanmıştı. O sezon Bakırköyspor da başarılı bir performans sergileyerek ve ligi 6. sırada tamamlamıştı. 1. Lig’de ancak 2 sezon yer alabilen Bakırköyspor daha sonrasında 2. lige düşecekti. Bakırköyspor, bütün bunların ardından geçtiğimiz yıl ise bir zamanlar oynadığı amatör lige kadar gerileyecekti

KÜREK ÇEKEREK İZMİT’E GİTTİLER

1933 yılı Cumhuriyetin 10. yılıydı. Birbirinden parlak törenler ve birbirinden değişik etkinliklerle kutlanıyordu. Bu bağlamda Galatasaraylı kürekçiler de o güne kadar denenmemiş farklı bir etkinliğe imza atmaya karar vermişlerdi. Kürek çekerek İzmit’e kadar gitmek ve donanmayı ziyaret etmek.
Bu ilginç ve zor etkinlik için iki futa ile yola çıkılmıştı. Futalardan birinin adı Şehit Celal konmuştu ve mürettebatı Muzaffer Eser, Nevin Hassan, Süreyya Macur, Faruk Umay’dan oluşmaktaydı. Diğer teknenin adı ise Necip Celal’di. Mürettabetı ise, Kemal Özbek, Kazım Karacadağlı, İlhan Ulagay ve Bekir Macur’dan meydana geliyordu. İki tekne iki günlük zorlu bir yolculuktan sonra 29 Ekim 1933 günü İzmit/Gölcük’e ulaşmış ve Muin-i Zafer Zırhlısı’nda Donanma Komutanı Mehmet Ali Paşa tarafından kabul edilerek ödüllendirilmişlerdi. Galatasaraylılar Cumhuriyetin 10. yıl kutlamalarına böylece ilginç ve özgün bir imza atmışlardı.




29 ekim 1993

30 Ekim 1973


50. YIL KUPASI’NI KAZANDIK

Cumhuriyetin 50. yılı dolayısıyla Galatasaray ile Fenerbahçe 30 Ekim 1973 günü karşı karşıya gelmişlerdi. 50. Yıl Kupası’nı kazanmak için iki takım Ankara 19 Mayıs Stadı’nda tıklım tıklım dolu tribünler önünde oynamışlardı. Normal süresi 0-0 berabere biten maçta iş penaltılara kalmıştı. Galatasaray, Tuncay Temeller, Mehmet Oğuz, Gökmen Özdenak ve Mehmet Özgül’ün ayağından penaltıları gole çevirmiş, buna karşın Mustafa Ergücü’yle bir penaltıyı kaçırmıştı. Ancak Fenerbahçe’nin 3 penaltı vuruşunu gole çevirebilmesiyle rakibine 4-3 üstünlük sağlayarak kupayı kazanan taraf olmuştu. Galatasaray, 1928 yılındaki Gazi Büstü gibi Cumhuriyetin 50. yılı onuruna oynanan manevi değeri yüksek bu kupayı da müzesine götürecekti.

31 Ekim 1992


GAZİANTEP’İ 5 GOLLE YENDİK

1992-1993 sezonununa Galatasaray, Feldkamp’ın teknik patronluğunda başlamıştı. Sezonun iki önemli transferi de Falco Götz ile Reinhard Stumpf’tu. Galatasaray sezonun ilk maçlarında istikrarsız sonuçlar almışsa da, ilerleyen haftalarda hem daha iyi futbol oynamaya başlamıştı hem de bu iyi futbolu skora yansıtmaktaydı.
Ligin 9. haftasında deplasmanda oynanan Gaziantepspor maçı bunun açık bir kanıtı gibiydi. Galatasaray, o yıllarda evinde kendisini mağlup etmenin çok zor olduğu Gaziantepsor’u deplasmanda 5-0 gibi müthiş bir skorla yenmişti. Bu maçtaki gollerden ikisini sahanın en iyi oyuncularından biri olan Falco Götz atmıştı. Diğer goller ise Mustafa Kocabey, Elvir Boliç ve Hakan Şükür’den gelmişti.

01 Kasım 1970


ANKARADEMİRSPOR’A 5 GOL

1970-1971 sezonunda teknik direktörümüz Brian Birch’tü. Galatasaray, genç oyuncularla deneyimli isimleri bir araya getiren bir kadro kurmuştu. Lige ise tüm iddiasına rağmen Bursaspor mağlubiyeti ile başlamıştı. Ardından geçen bir kaç hafta boyunca da istikrarlı sonuçlar alamamıştı. Sezonun 6. haftasında Ankara’da oynanan Ankarademirspor maçı bu anlamda bir dönüm noktası olacaktı. Bu maçta patlama yapan Galatasaray sahadan 5-1 galip ayrılacaktı. Golleri ise, Gökmen Özdenak (3), Uğur Köken ve Ergün Acuner atacaklardı. Sezonun sonunda Galatasaray şampiyon olurken, 1930 yılından beri liglerde mücadele eden Ankarademirspor ise küme düşecekti. Sonraki yıllarda daha da alt liglere inecek ve kelimenin tam anlamıyla gözden kaybolacaktı.

02 Kasım 1983


FENERBAHÇE’Yİ KADIKÖY’DE YENDİK: 2-1

1983-1984 sezonunda Galatasaray’ın başında ünlü Hırvat tekink adam Tomislav İviç vardı. Lige iyi bir başlangıç yapan Galatasaray, ilk haftalarda üstüste kazandığı maçlarla liderliği de ele geçirmişti. 10. haftadaki rakip Fenerbahçe’ydi ve maç Kadıköy’deydi. Fenerbahçelilerin iddiası Kadıköy’de Galatasaray’a maç kaybetmeyecekleri yönündeydi. Ancak o gün Galatasaray çok iyi bir mücadele çıkarmış, özellikle de golleri atan Mirza Seydiç ve Öner Kılıç'ın mükemmel futbollerıyla Fenerbahçe’ye şans tanımamıştı. Galatasaray, Fenerbahçe’yi yenilmez denilen kendi sahasında hem de çok rahat yenmişti. 2-1

03 Kasım 1993


İLK KEZ ŞAMPİYONLAR LİGİ’NDEYİZ

Galatasaray, Şampiyonlar Ligi elemelerinin ilk turunda biraz da zorlanarak İrlanda’nın Cork City takımını elemişti. İkinci turdaki rakip ise ünlü futbol markası Manchester United idi. Deplasmandaki ilk maç tarihlere geçen bir maç olmuş ve Galatasaray, 3-3’lük beraberlikle sahadan ayrılmıştı. İstanbul’daki maç bu nedenle daha da büyük önem kazanmış, tüm Avrupa medyasının ilgisi de bu maça yönelmişti.
Galatasaray maça, Hayrettin Demirbaş, Falco Götz, Reinhard Stumpf, Bülent Korkmaz, Yusuf Tepekule, Arif Erdem, Tugay Kerimoğlu, Suat Kaya, Hamza Hamzaoğlu, Hakan Şükür ve Kubilay Türkyılmaz onbiriyle çıkmıştı.
Galatasaray bu maçta arkasına aldığı seyirci desteğiyle rakibi karşısında cesur bir futbol oynamış ve pek çok da gol pozisyonu bulmuştu. Bu pozisyonları gole çeviremese de sarı kırmızılılar sahadan 0-0 beraberlik ile ayrılarak Şampiyonlar Ligi’ne giren ilk Türk takımı olmuşlardı. Maç esnasında United’in ünlü Fransız yıldızı Eric Cantona’nın ortamı germek için yaptığı çirkinlikler de İngiliz ekibine yetmemiş ve kupaya İstanbul’da veda eden taraf olmuşlardı.
Galatasaray, tarihinde ilk kez Şampiyonlar Ligi’ndeydi. Bunu başaran ilk Türk takımı olmuştu. Sevinç ve coşku çok büyüktü. Bugün bile gururla hatırlanacak türden....

sgl cnm

önemli değil devam



04 Kasım 1998


ROSENBORG’U 3-0 YENDİK


1998-1999 sezonunda Şampiyonlar Ligi’nde Juventus, A. Bilbao ve Rosenborg ile aynı gruptaydık. Norveç ekibi Rosenborg ile gruptaki dördüncü maçımızı 4 Kasım 1998 günü Ali Sami Yen’de oynuyorduk ve daha önceki 3 maçta 1 galibiyet, 1 beraberlik ve 1 de mağlubiyet almıştık.
İstanbul’daki Rosenborg maçı bu nedenle büyük önem taşıyordu. İlk yarısı golsüz sona eren maçın ikinci yarısında Galataaray, rakibine üstünlüğünü kabul ettirmiş ve bu üstünlüğü skora da yansıtmıştı. Galatasaray, Hakan Şükür’ün 2 (dk. 54 ve 73) ve Arif Erdem’in (dk. 66) golleriyle sahadan 3-0 galip ayrılmış ve 7 puanla o hafta liderlik koltuğuna da oturmuştu.
Galatasaray, Rosenbog’u 3-0 ile hezimete uğrattığı bu maça, C. Taffarel, Fatih Akyel, G. Popescu, I. Filipescu, Okan Buruk, Ergün Penbe, Tugay Kerimoğlu, Hasan Şaş, Hakan Ünsal, Hakan Şükür ve G. Hagi ilk onbiriyle çıkmıştı.

05 Kasım 1997


SPARTA’YI TUGAY’IN GOLLERİYLE GEÇTİK


1997-1998 sezonunda Şampiyonlar Ligi’nde B. Dortmund, Parma ve Sparta Prag ile aynı gurpta yer almıştık. Gruptaki ilk üç maçın sonunda puansız durumdaydık. O sezonda da beklentilerin aksine Şampiyonlar Ligi’nde işler iyi gitmemişti. Dördüncü maçımızı ise Ali SamiYen’de Çekoslavakya’nın Sparta Prag takımıyla oynuyorduk. En azından prestij adına kazanmamız gereken bir maçtı. Öyle de olacak ve Galatasaray rakibini özellikle de ikinci yarıda oynadığı iyi futbolla 2-0 mağlup edecekti. Bu maçtan akıllardan kalan bir başka güzellikse iki golü de atan Tugay Kerimoğlu’nun maça damgasını vurması olacaktı. Özellikle de ayağının dışı ile çok şık bir falso vererek attığı ikinci gol belleklerde silinmez bir yer edinecekti.

06 Kasım 1991


OSTRAVA PANTERİ HAYRETTİN DEMİRBAŞ

Galatasaray, 1991-1992 sezonunda Kupa Galipleri Kupası’nda mücadele edecekti. İkinci turda rakip Çekoslovakya temsilcisi, -şimdiki golcümüz Milan Baros’un yıldızının parladığı Banik Ostrava idi.

Çekoslovakya temsilcisine karşı İnönü Stadı’nda, 23 Ekim 1991 Çarşamba günü oynanan ilk maçtan, takımımız 1-0 mağlup ayrılmış, birçok kişi Çekoslovakya’ya gitmeden turun gittiği yorumunu yapmıştı.

6 Kasım 1991 Çarşamba günü oynanan ikinci maçta ise, Galatasaray; sahaya Hayrettin, İsmail, Bülent, Yusuf, Tugay, Rotariu, Mustafa, Muhammed, Metin, Selçuk ve Kosecki onbiri ile çıkmıştı. Maçın 30. dakikasında 1-0 yenik duruma düşen takımımız, bu dakikadan sonra, Roman Kosecki’nin penaltıdan bulduğu golle beraberliği yakalamış, ardından da Yusuf Altıntaş’ın golü ile 2-1 öne geçmiştir. Skoru koruyan Galatasaray maçı 2-1 kazanmış ve tur atlayan taraf olmuştur. Maçın özellikle ikinci yarısında Hayrettin Demirbaş’ın kaledeki performansı unutulmazlar arasındadır.

Galatasaray’ın, Ostrava’yı elemesinin ardından, o sezon Kupa Galipleri Kupası çeyrek finalinde rakip Werder Bremen oldu. Belki de Ostrava karşısında İnönü’de alınan mağlubiyetin etkisi ile Werder Bremen’e karşı ikinci maçta Ali Sami Yen Stadı’nda gündüz maçı tercih edilmiş ve karlı bir zeminde; Galatasaray, Bremen karşısında istediği galibiyeti alamayarak kupaya veda etmişti.

07 Kasım 2000


BİR ÜST TURA ÇIKARKEN...

Galatasaray 2-2 Sturm Graz
2000 yılında UEFA Şampiyonu olan Galatasaray’dan 2000-2001 sezonunda beklentiler çok fazlaydı. Şampiyonlar Ligi’nde mücadele edecek takımımız, ön eleme turunda İsviçre temsilcisi St. Gallen’i elemiş ve ilk tur gruplarına kalmıştı.

Glasgow Rangers, Sturm Graz ve Monaco ile aynı grupta mücadele eden Galatasaray, grubun son maçında Avusturya temsilcisi Sturm Graz ile karşılaşacaktı. Galatasaray’a bu maçta, -grubun diğer maçı olan İskoçya’daki G.Rangers-Monaco maçı berabere bitmediği takdirde- mutlak galibiyet gerekiyordu.

Grup lideri S.Graz’ın İstanbul deplasmanından önce Rangers’a İskoçya’da, Monaco’ya ise yine deplasmanda 5-0 yenilmiş olması diğer bir ilginç durumdu.

7 Kasım 2000’de oynanan karşılaşmada Galatasaray, ilk yarıyı 30. dakikada Ergün'ün attığı penaltı golüyle 1-0 önde kapattı. Sturm Graz 64. dakikada Yuran'ın golüyle 1-1 eşitliği sağladı. Galatasaray 75. dakikada Jardel'le 2-1 öne geçmesine karşın, 81. dakikada Hakan Ünsal’ın kendi kalesine attığı gol ile soğuk bir duş yaşıyordu.

Aynı anda İskoçya’nın Ibrox Stadı’nda oynanan maçta G.Rangers’ın 2-1 üstünlüğü sürüyordu ki; Monaco beraberlik golünü buldu. İki maçtaki 2-2’lik beraberlik sonucunda Sturm Graz 10 puanla lider, Galatasaray ise 8 puanla grup ikincisi olarak bir üst tura çıktı.

Galatasaray, o sezon Şampiyonlar Ligi ikinci tur grubunda Deportivo, Milan ve PSG’nin arasından da sıyrılarak çeyrek finale kalmış ve çeyrek finalde Real Madrid’e ilk maçı Ali Sami Yen’de 3-2 kazanmasına rağmen, İspanya’da 3-0 yenilerek elenmiştir.

Galatasaray
Kerem, Fatih, Popescu, Bülent, Hakan, Okan, Ergün, Emre, Hasan, Hagi, Jardel





--------------------------------------------------------------------------------

08 Kasım 1992


STUMPF'UN CENTİLMENLİĞİ

8 KASIM 1992 Galatasaray - Fenerbahçe Maçı
Galatasaray, hafta içinde Alman ekibi Einctracht Frankfurt'u Uğur Tütüneker'in golüyle 1-0 yenmiş, Fenerbahçe ise Sigma Olomouc deplasmanından 7-1'lik mağlubiyetle dönmüştü. Haftasonu oynanacak derbi iki takımın Avrupa Kupası performansları sonrasında daha da önem kazanmıştı. Medya ve Galatasaray taraftarı, hafta içi alınan skorlardan ötürü derbide tarihi fark olacağı yönünde kanaat belirtmiş maçı beklemeye koyulmuşlardı. Fenerbahçe'de Sigma mağlubiyeti sonrası başkan Metin Aşık istifa etmiş, İstanbul'un karşı yakasında hava gerilmişti.

Gündüz yapılan maçta Aykut Kocaman, Stumpf'un sıkı markajından sıyrılarak Fenerbahçe'yi 0-1 öne geçiren golu atmış, bu gol maçın da tek golü olmuş, Fenerbahçe maçı Ali Sami Yen Stadyumu'nda 0-1 kazanmıştı. Maçtan hatıralarda kalan en dikkat çekici pozisyon, kırmızı kart görüp oyundan çıkan Reinhard Stumpf'un oyundan çıkarken Aykut Kocaman'ın elini sıkması olmuştu.

Galatasaray bu maçın rövanşında 13 Nisan 1993 tarihinde Kadıköy'de rakibini 1-4 mağlup edecekti.

09 Kasım 1988


NEUCHATEL XAMAX ZAFERİ

Galatasaray 1988-1989 sezonunda bir önceki sezonun şampiyonu olarak Şampiyon Kulüpler Kupası’nda mücadele etti. İlk turda Avusturya’nın Rapid Wien takımını 1-2 ve 2-0’lık skorlarla eleyen Galatasaray’ın ikinci turdaki rakibi ise İsviçre temsilcisi Neuchatel Xamax’tı. 28 Ekim 1988 tarihinde oynanan ilk maçta ilk yarı çok başarılı bir oyun ortaya koyan takımımız, ikinci yarının başında 1-0 mağlup duruma düşmüş, ardından da son dakikalara girilirken iki golü daha kalesinde görerek karşılaşmadan 3-0 mağlup ayrılmıştı.

9 Kasım 1988 tarihinde İstanbul’da oynanan ikinci maçta yaklaşık 40 bin taraftar Ali Sami Yen tribünlerindeki yerini almıştı. Bu maçta Galatasaray sahaya çıkarken alışılageldiği parçalı sarı-kırmızı formasını giymemişti. Kırmızı-beyaz forma ile sahaya çıkan Galatasaray maça da hızlı başlamış, karşılaşmanın ilk yarısını, 19. dakikada Uğur Tütüneker’in attığı golle 1-0 önde kapamıştı. Fakat tur için daha üç gole ihtiyaç vardı.

İkinci yarının 52. dakikasında Tanju Çolak ile bir gol daha bulan Galatasaray, 2-0 öne geçmişti. Tur için umutlar artarken, 68. dakikada yan hakemin kafasına tribünlerden atılan bozuk paranın gelmesi oyunun uzun bir süre durmasına sebep olmuştu. Bu olay daha sonra çok daha büyük sorunlara yol açacaktı. Olayların ardından Galatasaray, 77. dakikada Uğur’un golüyle maçı uzatmaya götürecek skoru yakalamıştı. Karşılaşmanın son 10 dakikasına girilirken Galatasaray, 83 ve 87. dakikalarda Tanju Çolak ile iki gol daha bularak karşılaşmadan 5-0 galip ayrılmış ve çeyrek finale kalan taraf olmuştu.

Başlı başına unutulmazlar arasına giren bu maçın iki ayrıntısından biri Levent Özçelik’in radyodaki coşku dolu anlatımı; bir diğeri de maç sonrası yaşananlar olmuştu. Maçı takip eden günlerde, UEFA’nın maçta çıkan olaylar nedeniyle Galatasaray’ı hükmen mağlup sayma olasılığı gündeme gelmişti. İsviçrelerin yaptığı itiraz sonuç bulmamış, o günlerde Kulübün tuttuğu Alman avukat Reinhard Rauball ve kulübün çabaları ile Galatasaray masadan da zaferle kalkmıştı.

Galatasaray o sezon yarı finalde Monaco’yu da kupanın dışına itmiş ve Şampiyon Kulüpler Kupası’nda yarı final oynamıştır. Türk futbol tarihinin o gün kadar ki en büyük başarısı olan bu gelişme, günümüzde de en büyük futbolumuzun en büyük başarılardan biri olarak gösterilir.

Galatasaray 5 - Neuchatel Xamax 0
Zoran Simoviç, İsmail Demiriz (Bülent Korkmaz), Erhan Önal, Semih Yuvakuran, Cüneyt Tanman, Metin Yıldız, Uğur Tütüneker, Cevat Prekazi, Savaş Koç (Arif Kocabıyık), Mirsad Kovaçeviç, Tanju Çolak
Yedekler: Hayrettin Demirbaş, İlyas Tüfekçi, Muhammet Altıntaş
Teknik Direktör: Mustafa Denizli

10 Kasım 1963


KRAL TANJU DOĞDU

Artık sadece 1 gol gerekiyordu mucizyeyi gerçekleştirmek için... Rakip dağılmış, dalga dalga gelen Galatasaray akınları karşısında ne yapacağını şaşırmıştı. Prekazi'nin uzun pasıyla bir kez daha harektlendi Tanju... Ceza alanının solunda topu önüne aldı, düzeltti ve müthiş bir falsoyla kaleye doğru yolladı... Top ağlara giderken, Avrupa Kupaları tarihimizin en güzel gollerinden birini atmanın sevinciyle, Şampiyon Kulüpler Kupası'nda çeyrek finale yükselmenin mutluluğunu birbirine karışmıştı artık.. Büyük golcü, yine çok büyük bir gol atmıştı.

10 Kasım 1963'te Samsun'da dünyaya gelen Tanju Çolak, Türk futbolunun yetiştirdiği en büyük golcülerden biriydi. Samsun Yolspor'da başlayan futbol yaşamına Samsunspor formasıyla devam etti.

Samsunspor formasıyla 84-85 ve 85-86 sezonlarında Gol Kralı oldu. Tüm zamanların Türkiye 1. Ligi'nde en çok gol atan oyuncusu ünvanını Metin Oktay'ın elinden alan ve 240 golle uzun süre bu halen sahibi olan Tanju Çolak (Daha sonra bu rekorunu Hakan Şükür'e devretti) kariyerinin en parlak günlerini Galatasaray'da yaşadı.

1987-88 sezonunda tam 39 gol atarak Avrupa Gol Krallığı'nı kazandı ve France Football Dergisi'nin düzenlediği Altın Ayakkabı ödülünü alan ilk Türk oldu. 39 golle 1. Lig'de bir sezonda en çok gol atan isim ünvanını da eline geçirdi. Özellikle Şampiyon Kulüpler Kupası'nda yarı finale yükselen takımın en büyük hücum silahı olan Tanju, Neuchtael maçında attığı 3 golün yanı sıra 1-0'lık Monaco galibiyetinde de tek goün sahibiydi.

1991-92 sezonunda gol krallığını sarı-kırmızılı kulübe getiren Tanju aynı sezonun sonunda ezeli rakip Fenerbahçe'ye transfer oldu. Fenerbahçe'de de bir gol krallığı elde eden Tanju, daha sonr İstanbulspor forması giydi ve başına gelen olaylar yüzünden futbolu bırakmak zorunda kaldı.

Ceza alanı içinde inanılmaz bir gol sezgisine sahipti. Her iki ayağını da iyi kullanır, kafa vuruşlarında büyük isabet sağlardı. Türkiye'nin en iyi röveşata yapan futbolcularından biri olan ve bu tür sayısız gollere imza atan Tanju, aynı zamanda frikik ve penaltı uzmanıydı.

Büyük golcülüğüne karşın özel yaşamındaki düzensizlik nedeniyle 3-4 yıl daha oynayabilecekken erken futboldan ayrılan Tanjui A Milli Takım'da da 31 kez görev yaptı ve 9 gol attı.

11 Kasım 1991


GALATASARAY’IN AYAK SESLERİ


“Kupa yorgunu bir takım, yarısı eksik bir takım ama ligi inatla kovalayan bir takım. Galatasaray eksik kadrosuyla kazandığı Gaziantep deplasmanından sonra, Samsunspor’u da mağlup etmeyi başardı.”


Galatasaray’ın 1990-91 sezonunda 11 Kasım 1991 tarihinde Ali Sami Yen Stadı’nda 2-1 kazandığı Samsunspor maçı yukarıdaki cümlelerle yansımış gazetelere.

Kupa Galipleri Kupası’nda oynanacak Werder Bremen karşılaşması öncesinde gelen bu galibiyeti, o dönemde spor yazarlarından Zeki Çol: “Varlık İçinde Yokluk”, Halil Özer ise, “Kulübenin Kazandığı Maç” olarak özetlemiş.

Galatasaray’ın 2-1 kazandığı bu maçta goller ise Erhan Önal ve Tugay Kerimoğlu’nda geldi. 1990-91 sezonunda 9. haftayı Beşiktaş 25 puanla birinci, Fenerbahçe 24 puanla ikinci, Galatasaray ise 22 puanla üçüncü geçti.

Galatasaray
Hayrettin, Bülent, Erhan, Yusuf, İsmail, Muhammed (Şevket), Mustafa (Tayfun), Tugay, Hamza, Taner, Arif
Yedekler: Nezihi, K.Metin, Mert
Teknik Direktör: Mustafa Denizli

12 kasim 1989



GALATASARAYLI BAYANLARIN KLASİĞİ


Galatasaray 103 - Beşiktaş 62


1988-1989 sezonuna gidiyoruz. Fakat bu kez Deplasmanlı Bayanlar Basketbol Ligi’ne… Galatasaray’ın bayan basketboluna damga vurmaya başladığı yıllar.

Bir önceki sezonun şampiyonu Galatasaray’ın rakibi 12 Kasım 1989 tarihinde Beşiktaş oldu. Galatasaray’ın ezeli rakibi karşısında yakaladığı 103-62’lik skor o yıllarda Kulübümüzün basketbola yaptığı yatırımı da gözler önüne sermektedir.

Sezon sonunda ise Deplasmanlı Bayanlar Basketbol Ligi’nin şampiyonu sürpriz bir şekilde İstanbul Ünversitesi oldu. Fakat daha sonraki dokuz sezonunu şampiyonu Galatasaray olacaktı.

13 Kasım 2002


BARCELONA'DA VEDA

Barcelona 3 - Galatasaray 1
Galatasaray'ın, 4 puanla grubunda oynadığı son maçta hedefi 3 puan alarak gruplardan çıkmaktı. Evdeki hesap çarşıya uymamış, Cihan'ın golüne rağmen Galatasaray maçtan 3-1 mağlup ayrılmıştı. 4 puanla grupta son sırada yer alan Galatasaray, alışık olmadığı şekilde Kasım ayında Avrupa Kupaları'na veda etmişti.

Stad
Camp Nou, Barcelona

Hakemler
Van Egmond, Eugene Theelen, Jaap Ruud Bossen (Hollanda)

Goller
10' Dani, 20' Cihan, 44' Gerard, 56' Geovanni

Sarı Kartlar
Ayhna (Galatasaray) Mendiate (Barcelona)

Barcelona
Enke, Reiziger, Frank de Boer (86' Oleguer), Puyol (61' Tortoloero), Saviola, Gerard Lopez, Mendieta, Dani, Geovanni (79' Kulivert), Motta, Navarro
Yedekler: Bonano, Tortoloero, Kulivert, Oleguer, Xavi, Cocu, Riquelme
Teknik Direktör: Luis Van Gaal

Galatasaray
Mondragon, Bülent, Batista (61' Ayhan), Hsan, Baliç (75' Christian), Pinto, Cihan (46' Suat), Sarr, Almaguer, Hakan Şükür, Ergün
Yedekler: Mehmet, Suat, Ayhan, Christian, Mehmet Polat, Arif, Vedat
Teknik Direktör: Fatih Terim

Rakamlarla Maç
Barcelona
Kaleyin Bulan Şut 3
Faul 14
Korner 2
Ofsayt 7
Topla Oynama Süresi 28'
Topa Sahip Olma %54

Galatasaray
Kaleyin Bulan Şut 2
Faul 22
Korner 5
Ofsayt 5
Topla Oynama Süresi 24'
Topa Sahip Olma %46

Maçın Hakemi
5 sezondur FIFA klasmanında görev yapan Hollandalı hakem Dick Van Egmond ilk defa Galatasaray'ın bir Avrupa Kupası maçında düdük çaldı. 41 yaşındaki Egmond, Camp Nou tribünlerindeki 40 bin Barcelona taraftarına kulaklarını tıkadı ve 90 dakika boyunca mükemmele yakın bir maç yönetti.

14 Kasım 1993


TUGAY’IN GOLÜ


Beşiktaş 0 – Galatasaray 1


1993-1994 sezonunda Galatasaray lige şampiyon unvanı ile başladı. Bir önceki sezon Karl Heinz Feldkamp yönetiminde şampiyonluğa ulaşan Galatasaray’ın başında, 1993-94 sezonunda ise bir başka Alman teknik adam Reiner Hollmann vardı. Ligin ilk 9 haftasını, 5 galibiyet, 3 beraberlik ve bir mağlubiyet ile geçen Galatasaray’ın 10. haftadaki rakibi İnönü Stadı’nda Beşiktaş’tı.

İstanbul derbilerinde tribünlerin eşit şekilde iki taraftarlarına ayrılması devri bitmiş, misafir takım seyircisine daha az koltuk verme dönemi başlamıştı. Galatasaraylı taraftarlar İnönü Stadı’nda eski açık tribünde yer almışlardı.

10 gün önce Ali Sami Yen’de Manchester United’ı Şampiyonlar Ligi’nde elemiş olmanın verdiği morale de sahip olan Galatasaray, Bülent Yavuz’un yönettiği karşılaşmaya çok hızlı başladı. Maçın hemen başında Uğur’un düşürülmesiyle kazanılan penaltıyı Tugay ağlara göndermiş ve Galatasaray karşılaşmadan 1-0 galip ayrılmıştı. 1993-94 sezonunu da Galatasaray bir önceki sezon olduğu gibi ligi şampiyona olarak kapatacaktı.